Açık konuşalım, birçoğumuz farkında bile olmadan telefonla yaşıyoruz artık. Sabah gözümüzü açmadan önce ilk yaptığımız şey ne? Bildirimleri kontrol etmek. Gece uyumadan önce son baktığımız şey? Yine ekran. Ama bu normal mi? Ya da daha doğrusu… sağlıklı mı?
“Ben Bağımlı Değilim” Diyenler Burda mı?
İlk başta hepimiz öyle sanıyoruz. “Ben sadece işlerim için kullanıyorum”, “Can sıkıntısından bakıyorum zaten” gibi klasik cümleler… Ama farkında olmadan, günde 6-7 saatimizi ekran başında geçiriyoruz. Ve bu saatler öyle pat diye geçmiyor; ruh halimizi, dikkatimizi, hatta ilişkilerimizi bile etkiliyor.
Kabul Etmeden Değişim Olmaz
Her şeyden önce, bir alışkanlığı değiştirmek istiyorsan onu kabul etmen gerekir. “Ben teknoloji bağımlısıyım” demek bi’ zayıflık değil, bilakis cesaret işidir. Çünkü ancak neyle karşı karşıya olduğunu bilirsen onunla savaşabilirsin.
Küçük Başla, Kural Koy
Tamamen bırakman imkansız olabilir, ki zaten teknoloji hayatımızın bi’ parçası. Ama “günde 1 saat sosyal medya”, “akşam 21:00’den sonra telefon yok” gibi minik kurallar koymak seni rahatlatır. Uygulama süre sınırları koyan programlar bile var, bi’ bak derim.
Not: İlk günlerde zorlanacaksın. Elin sürekli cebe gidecek, ekran açılmadan kendine gelemeyeceksin ama sabret. Bu da geçiyor.
Bildirimleri Sessize Almak = Zihin Özgürlüğü
Telefon bip bip ötüyorsa, dikkatin dağılmaması mümkün değil. Hele o sosyal medya bildirimleri… Tam bir dikkat katili! WhatsApp, Instagram, X (eski Twitter), vs. ne kadar uygunsa sessize al. Sadece acil numaralara açık bırak. Göreceksin, gün sonunda zihnin daha az yorgun olacak.
Ekran Yerine Kitap
Klişe gibi gelebilir ama gerçekten etkili. Yatmadan önce telefona bakmak yerine eline bir kitap al. Hadi kitap zor diyorsan, dergi oku, gazete karıştır. Gerçek sayfa çevirmek, zihnini de tazeliyor. Üstelik uyku kaliteni de arttırıyor.
Ekran Yerine İnsan
Arkadaşlarınla yüz yüze görüş. Ailenle aynı odada otururken herkes kendi ekranına bakıyorsa orda bi’ problem var demektir. Küçük sohbetler, ortak yemek saatleri, ekranı bi kenara bırakıp sadece dinlemek… Bunlar hem seni, hem de çevrendekileri iyileştirir.
Sosyal Medya Detoksu
Bir günlüğüne sosyal medyadan çık. Hatta 3 günlüğüne! İlk başta ellerin titreyebilir ama sonrasında ne kadar özgür hissettiğini görünce şaşıracaksın. Hayatın kaçırdığın o detaylarını yeniden fark etmeye başlarsın: gökyüzü, kuş sesleri, kahvenin kokusu…
Mini Görev: Hafta sonu boyunca Instagram ve TikTok’u sil. Pazartesiye kadar açma. Bak bakalım gerçekten neleri kaçırıyorsun?
Yeni Alışkanlıklar Edin
Boş zamanlarını doldurmazsan, eski alışkanlıklarına geri dönmen an meselesi olur. Spor, yürüyüş, resim, müzik, günlük tutmak… Ne olursa. Ellerin ve zihnin başka şeylerle meşgul olduğunda, teknolojiye sarılma isteği de azalıyor.
Kendine Karşı Dürüst Ol
“Bir şey izlerken farketmeden 4 saat geçmiş” diyorsan, bu bir uyarı sinyali. Bu farkındalığı küçümseme. Kendine kızma da ama. Sadece bi’ adım geri at ve yeniden dene. Kimse mükemmel değil, mesele zaten her seferinde biraz daha iyi olmak.
Teknoloji Kötü Değil, Kontrolsüzlük Kötü
Unutma, teknoloji düşmanın değil. Hatta doğru kullanıldığında hayatı kolaylaştıran, öğreten, hatta bazen eğlendiren bi’ araç. Ama kontrol sende olmazsa, günün sonunda o seni yönetmeye başlıyor.
Ve en önemlisi: Hayat, ekrandan ibaret değil.